10.4.06

 

“Ekonomik verilerle vatandaşı uyutuyorlar”



Ülkemizde uygulanan yanlış kur politikaları nasıl önceki yıllarda büyük krizlerle sonuçlanmışsa bugün gelinen noktada ülkemizi yeni bir krizin eşiğine getirmiştir. Yabancı sermaye çekme adı altında yabancılara yüksek faiz ile yüksek getiri vaat eden hükümetimiz para birimimizin revalüe olmasına ve cari dengenin bozulmasına neden olmuştur. İçeride düşük seviyedeki kurdan kazanç elde etmek isteyen yabancı yatırımcı ve spekülatörler ülkemize sıcak para olarak bilinen kısa vadeli para transferi yapmaktadırlar. Bu para girişi borsayı hareketlendirip, halkımızda bir güven teşkil etmesi ile geciktirilmiş birtakım ihtiyaçlarını gidermek için yastık altında tuttukları paralarını piyasaya sürmelerine ve neticede bir iç talep canlanmasıyla sonuçlanmıştır. Buna ilave olarak senelerdir arzu ettiğimiz tek haneli enflasyon oranının da görülmesi insanları tüketime sevk etmiştir. Ancak bu oranlar tüketicilerin satın alma gücüne yansımadığı gerçeği ile gölgede kalmaktadır.
Ekonomimizin her ne kadar % 5,5 ortalama ile büyüdüğü söylense de bunun Makro ekonomiye yansıması ve Mikro ekonomiye yansımaması ile KOBİ ve daha küçük işletmelerin iflasının gerçekleşmesi akla büyük balığın küçük balıktan daha önemli olduğu düşüncesinin yerleşmesine neden olmaktadır.

Gerek daha önceki krizler gerekse 2001 de yaşamış olduğumuz krizlerde, yanlış kur politikaları ve bankalarımızın uluslararası farklılıklar nedeniyle bankalarımızın döviz kurundaki değişmeye yeterli derecede hazır olmadan uluslararası piyasalardan düşük maliyetle aldıkları kredileri de TL cinsinden yüksek faiz ile kredi olarak vermiştir. Fakat cari işlemler açığının finanse edilemeyecek seviyeye gelmesine ilave olarak %27 ‘lere ulaşmış TEFE enflasyonu ile yabancılar iç piyasamızdan yatırımlarının büyük bir bölümünü çekmiş ve bankalarımız açık pozisyonlarını kapatamayarak ülkemiz büyük bir bankacılık krizi yaşamıştır.
Bugün gelinen nokta önceki krizlerden farklı değildir. Hükümet cari açık sorununu kısa vadeli yabancı kaynakla gidermeye çalışırken ülkemizde veya dünyada olabilecek politik ve ekonomik olumsuzluklara karşı dış açığı finanse edebilecek yeterince döviz rezervi bulunmamaktadır. TL aşırı değerli olup dolar normal seviyesinin altında seyir etmektedir. Ancak elbet kurda bir düzelme meydana gelecek, o vakit ülkemiz elinde yeterli olmayan rezervlere ilave olarak politik bir takım istikrarsızlığı da eklersek (İran’nın ABD ve BM ile yaşamış olduğu gerilim ve Kuzey Irak’taki Kürt, Sünni ve Şiilerin çatışmaları) ülkemizin açık olarak bazı güçlerin kontrolü ile ekonomik ve siyasi buhrana sürüklendirildiği gözlenebilir.
Sonuçta günü kurtarma adı altında yanlış kur politikaları ve özelleştirmeler ile ülkemiz bir çıkmaza sürüklenmektedir. Eğer bazı veriler bugün iyi olarak algılanıyorsa bu yabancıların ülkemizi bir kazanç pazarı olarak kullanmalarından kaynaklanan nakit aktarımlarından kaynaklanmaktadır. Yani ekonomimiz tamamen dış güçlerin arzusu doğrultusunda bulunmaktadır.

Selman Yüce
(Konuk Yazar)

Post a Comment



<< Anasayfaya dön...

This page is powered by Blogger. Isn't yours?